Kayseri’nin futboldaki en büyük markası olan Kayserispor, taraftarının da büyük desteğiyle Başakşehir karşısında etkileyici bir galibiyet alarak yükselişini sürdürdü. 3-1’lik bu galibiyet sadece üç puan anlamına gelmiyor; aynı zamanda, takımın son haftalarda gösterdiği gelişimin bir kanıtı niteliğinde. Teknik direktör Sergej Jakirovic’in gelişiyle birlikte takımın saha içindeki duruşu tamamen değişti. Sinan Kaloğlu döneminde savunmada yaşanan zaaflar büyük ölçüde giderildi ve takımın özgüveni geri kazandırıldı. Artık sahada daha diri, daha bilinçli bir Kayserispor var.
Başakşehir maçında Kayserispor’un oyun planı oldukça netti. Özellikle orta sahada Bourabia ve Cardoso’nun liderliği, takımın hem savunmadan hücuma geçişlerinde hem de rakip sahadaki baskısında belirleyici rol oynadı. Savunmada Kolovetsios ve Attamah’ın uyumu, Başakşehir’in etkili hücum silahlarını büyük ölçüde etkisiz hale getirdi. Kaleci Bilal Bayazıt ise kritik anlarda yaptığı kurtarışlarla farkın erimesine izin vermedi. Mane’nin attığı gol, takımın organize hücum gücünün en net göstergesiydi. İkinci yarıda Bahoken ve Cardoso’nun golleriyle fark iyice açıldı. Burada dikkat çeken nokta, her iki golde de takımın kolektif oyun anlayışının ve doğru pas organizasyonlarının devreye girmesiydi. Keny’nin 89. dakikada attığı gol ise sadece skoru belirledi.
Bu galibiyetin arkasında sahadaki futbol kadar, kulübü ayakta tutan isimlerin de büyük payı var. Kayserispor Kulüp Başkanı Nurettin Açıkalın ve Asbaşkanı Rıza Erkut Yurdemi, kulübe verdikleri maddi ve manevi destekle takımın bu günlere ulaşmasında önemli bir rol oynadı. Transfer tahtasının kapalı olduğu bu dönemde, yönetimin sahiplenici tavrı ve camiaya olan bağlılığı, futbolcuların da sahadaki mücadelesine yansıyor. Şehirde herkesin Kayserispor’un yanında olması gerekirken, bu sorumluluğu en fazla hisseden isimlerden biri de MHP Milletvekili Baki Ersoy oldu. Ersoy’un 3.838 taraftara kendi cebinden bilet alarak tribünlere kazandırması, şehrin takımına sahip çıkması gerektiğinin en güzel örneklerinden biri. Kayserispor sadece bir futbol takımı değil, aynı zamanda Kayseri’nin en büyük markalarından biri. Eğer gerçekten bu takım bu şehrin ortak değeri ise, tribünler dolmalı, protokol eksiksiz olarak iç saha maçlarında yerini almalı.
Ali Çamlı’nın ayrılığının ardından gelen yeni yönetim ve teknik ekip, takımı küllerinden yeniden doğma sürecine soktu. Transfer tahtasının kapalı olması büyük bir dezavantaj gibi görünse de, Jakirovic elindeki mevcut oyuncularla en doğru sistemi oluşturmayı başardı. Kayserispor’un mevcut kadrosu, uzun yıllardır bir arada oynayan ve birbirini iyi tanıyan oyunculardan oluşuyor. Bu da takımın saha içinde daha bilinçli hareket etmesini sağlıyor. Önümüzdeki haftalarda Kayserispor’un bu çıkışını sürdürmesi gerekiyor. Başakşehir galibiyeti, özgüveni artıran önemli bir adım oldu. Ancak futbol, sürekli gelişim isteyen bir oyun. Takımın her hafta üstüne koyarak ilerlemesi şart. Eğer Kayserispor, bu sezonun geri kalanında da istikrarı koruyabilirse, Süper Lig’de daha üst sıralara tırmanarak rahat bir konum elde edebilir.
Kayserispor, Başakşehir karşısında sadece üç puan kazanmadı, aynı zamanda taraftarına ve şehrine umut verdi. Artık Kayseri’de herkesin bu takıma daha fazla sahip çıkması gerekiyor. Futbol sadece sahada oynanan bir oyun değil; şehirle, taraftarla, yöneticilerle ve camiayla bir bütün halinde başarıya ulaşan bir sistem. Kayserispor bunu sağladığı sürece, önümüzdeki yıllarda çok daha büyük başarılara imza atabilir.