Kayseri sucuğu'nun reklama ihtiyacı var mı?
Yahu arkadaş, şu sucukla ne alıp veremediğiniz var? Memleketin her tarafı ekonomi yangınıyla kavrulurken, biz neden hala sucuğu konuşuyoruz? Yok, gerçekten soruyorum.
İnsanların gündemi ne? Emeklinin maaşı yetmiyor, çiftçinin ürünü para etmiyor, asgari ücretli başını sokacak ev bulamıyor, sanayici borç içinde... Ee biz ne yapıyoruz? Mangalda sucuk pişiriyoruz!
Ve o sucuk üzerinden siyaset yapılıyor!
Yere batsın siyasetiniz.
Bir kuru ekmeğe muhtaç insanlar var bu ülkede , hem muhalefeti hem iktidarı kim olursa olsun doğru bulmuyorum.
İşin komiği, bu sucuk mevzusu nasıl oldu da siyasetin göbeğine düştü?
Anlatayım size ...
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Buluşmaları kapsamında AK Parti milletvekilleri ve Gençlik Spor Bakanı Osman Aşkın Bak Kayseri’ye geldi. Saha çalışmaları, etkinlikler falan… Derken bir bakıyoruz ki yüksek irtifa merkezinde mangalda sucuklar cız bız oluyor! Bakan, milletvekilleri, belediye başkanı, herkes mangalın başında. Bakan bey bir ara sucukları balık gibi görmeye başlayıp ekmekleri getir, derya bunlar derya, çevir yanmasın diyerek olayın tadını iliklerine kadar yaşayan mangal başındaki tek kişiydi. Yılların Kayseri sucuğu evrim geçirerek ilk önce vekil Cıngı'nın mucit buluşu ile Kayseri hamsisi oldu, ardından , paşamız noktayı Kayseri palamutu ile koydu! Hal böyle olunca, muhalefet de mangal ateşine odun taşımaz mı?
İlk tepki İYİ Parti’li Genel İdare Kurulu Üyesi Kazım Yücel’den geldi: “Bakanım, milletin tuzu sizin gibi kuru değil. O sucuğu izleyen çocuk, ‘Baba sucuk al’ dese, emekli ne yapacak?” diye soruyor. Sahi, ne yapacak? Asgari ücretli o sucuğu sadece televizyondan mı izleyecek?
Peşinden Demokrat Parti’den Cemal Enginyurt: “Millet aç, siz sucuk partisi yapıyorsunuz” diyerek mangaldaki ateşi körükledi. Bir de üzerine, Resulullah’ın ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadisini hatırlatarak iktidarı yerden yere vurdu. Yani sucuğun felsefesini yapar hale geldik, o derece!
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ise farklı bir açıdan baktı: “Keşke o sucuğu ulaşamayan ailelere dağıtsalardı, çocuklarımız tadına varsın,” dedi. Gerçekten, ülke ekonomisi bu kadar dar boğazdayken sucuğu kim yiyor, kim yiyemiyor? İktidar bunların farkında mı, yoksa başka bir paralel evrende mi yaşıyor?
Bütün bu eleştirilere rağmen AK Parti mangal sevdasından vazgeçmedi.
Peki ne yaptı AK Parti? Tabii ki mangalı söndürmedi!
Hatta mangalın ateşi daha bir kor yanmaya başadı!
Alzheimer Gündüz Bakım Evi'nin temel atma töreninde yine sucuk pişirildi, ardından Kayseri Yarı Maratonu’nun sonuda sucukla taclandı. Memduh Başkan da diyor ki: “Her etkinlikte Kayseri sucuğumuzu ikram ediyoruz.” Allah razı olsun sayın başkan, memlekette aç kalmadı sayenizde! Bakalım bundan sonraki etkinlikler mangallımı olacak, mangalsız mı?
Ama insanın aklına bir soru geliyor: Hep sucuk, hep sucuk olmaz ki! Pastırma nirde? Ya da mantı, yağlama? Fısır fısır bazlama üstüne çaman nirde? Kayseri’nin sofrası bu kadar mı kısır? Hadi biraz da çeşit yapın, millet de sofradan bıkmasın. Yoksa “bal yiyen baldan usanır” misali, milleti sucuktan soğutacaksınız!
İşin latifesi bir yana gerçek şu ki, memleketin gündemi sucuk değil, ekonomi! Emekliden asgari ücretliye, sanayiciden çiftçiye herkes geçim derdinde. Ama biz mangalın başında sucukla meşgulüz. Peki, soruyorum: Bu mangaldan bir tasarruf çıkar mı?
İnsanların boğazından geçmeyen sucuğu siyasete malzeme etmek ne kadar etik?
Sucukla yapılan siyaset karnımızı doyurur mu?