Talasgücü Belediye Spor'un iki sezon önce büyük umutlarla çıktığı 3. Lig macerası, beklenmedik bir sonla noktalandı. "Ata binmek bir, inmek bin ayıp" derler, işte tam da bu söz, Talasgücü'nün bugün içinde bulunduğu durumu özetler nitelikte. Ancak bu ayıp sadece kulüp yöneticilerinin ya da onursal başkan Mustafa Yalçın'ın değil. Bu ayıp, bir kulübün maddi imkânsızlıklar nedeniyle yok olmasına göz yuman, sanayi şehri olarak övündüğümüz Kayseri'nin, yani benim, senin, onun, kısacası hepimizin ayıbıdır. Herkesin aklında aynı soru var: Madem böyle bir sona gelecektik, neden bu kadar çaba harcandı, bu kadar emek verildi? Altyapıdan yetişen çocukların hayalleri neden elinden alındı? Talasgücü’nün bu noktaya gelmesi gerçekten öngörülemeyecek bir durum muydu? Kayseri futbolunun güzide kulübü, adeta bir umut kapısı olmuştu. Altyapıdan yetişen gençler, yeşil sahalarda birer yıldız olma hayaliyle ter dökerken, şimdi o hayaller yerle bir oldu. Kayserispor hâlâ kendi içinde bir dizi problemle boğuşuyor, ne yapalım onudamı kapatalım? Onursal Başkan Mehmet Özhaseki, her zaman Kayserispor için taşın altına elini değil, gövdesini koyan efsane bir onurasal başkandı. Bugün olsa yine Kayserispor için aynısını yapar. Bir zamanlar Sayın Mehmet Özhaseki ile Büyükşehir Belediyesinde zorlu işlere imza atmış Genel Sekreterlik Görevinde bulunan sayın Mustafa Yalçın'dan zoru tercih etmesini takımı ligden çekmemesini beklerdim. Ancak Talasgücü’nün onursal başkanı Mustafa Yalçın, bana göre yanlış yönlendirmelerle kolay olanı seçti ve tarihe adını kulübü  ligden düşüren başkan olarak yazdırdı. Başarı, zoru sever. Lakin kolay olan tercih edildi. Oysa ki zor olan her zaman daha değerli olandır. Ancak  kolay olan seçildi üstüne basa basa tekrar ediyorum yanlış yönlendirmelerle bu karar verildi. Bu karar Talasgücü’nü hayallerin, umutların ötesinde bir belirsizliğe sürükledi. Bu karar, sadece bir kulübün değil, altyapıda oynayan, o formayı hayal eden binlerce çocuğun hayallerinin de sona ermesine sebep oldu. Onursal başkan açıklamasında şöyle diyor; Son beş yılda önemli başarılara imza attıkları, Kayseri’ye ikinci bir profesyonel futbol takımı kazandırdıkları, altyapıya verdikleri önemle tüm alt yaş gruplarında şampiyon oldukları vurgulandı. U14 ve U19 takımlarının Türkiye şampiyonluğu gibi büyük başarılar elde ettikleri dile getirildi. Ancak, bu başarıların yanında karşılaşılan maddi ve manevi zorluklar, kulübü bu noktaya getirdi. Bir profesyonel takımın deplasman masrafları bile 20 milyon lirayı bulurken, bu bütçeyi karşılamanın imkânsızlığı, Talasgücü’nün 3. Lig'de mücadele etmesini olanaksız kıldı. Bu durum, sadece bir kulübün ligden çekilmesi olarak değil, aynı zamanda bir kentin futbol sevdalısı çocuklarının hayallerini, umutlarını ve futbol tutkusunun da sonu olarak tarihe geçecek. Talasgücü Belediye Spor’un sahalara veda etmesi, aslında birçok gencin hayallerine veda etmesi anlamına geliyor. Bu, yalnızca futbolun değil, gençlerin geleceğinin de heba edilmesidir. Talasgücü’nün ligden çekilmesi, bir şehrin spor tutkusunu, bir kuşağın hayallerini kaybetmesi demek. Oysa zor olanı başarmak, geleceğe umut ekmek demekti. Ama şimdi, sadece sahaya çıkmayan bir takım değil, sahaya çıkmayan binlerce hayal var. Ancak bu ayıbı sadece kulüp yönetimine yüklemek kolaycılık olur. Bu, bizim, yani Kayseri'nin bir ayıbıdır. Sanayi şehri olarak övündüğümüz, göğsümüzü kabarta kabarta anlatılan Kayseri, kendi spor kulübüne sahip çıkamadı. Bu, hepimizin sorumluluğunda. Bir kulübün maddi imkânsızlıklar nedeniyle sahalardan çekilmesi, bu şehir için utanç vericidir. Bugün Talasgücü’nün sahalara veda etmesi, yarın başka bir kulübün de aynı sona ulaşmasına yol açabilir.   Sayın Başkan; Bir işte süreklilik esastır. Şimdiye kadar ne yaparsanız yapın, o yaptıklarınızın hiçbir anlamı yoktur. Tarih, sizi o yaptıklarınızla hatırlamaz; tarih, sizi kulüp düşüren başkan olarak hatırlar. Malum, bu işlerde fatura her zaman en tepeye kesilir. Azim, kararlılık, istikrar dediğimiz şeyleri şimdi nasıl izah edeceksiniz, ben bilemedim. Kamuoyuna yapılan duyuru yok hükmünde sayılmalı ve hiç yoktan kulüp altyapısıyla şehrin A takımı Kayserispor'dan birkaç takviye ile devam etmeli. Ligden çekilmemek, şehrin takımına sahip çıkmak gerek, bugün değilse ne zaman? Talasgücü Belediye Spor’un kapatılması, bir dönemin kapanması değil, bir dönemin yok edilmesidir. Bu karardan dönülmeli, Kayseri bir bütün olarak bu kulübü yeniden sahalara döndürmelidir. Çünkü bu, sadece bir kulüp meselesi değil, bu şehrin çocuklarının umudu ve bir şehrin onur meselesidir.