Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakim karşısında
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakim karşısında
ZAFER Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, Antalya’da partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada savunma yapan Özdağ "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdim, ancak hiç hakaret etmeyi düşünmedim" dedi. Duruşma 10 Eylül’e ertelendi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak’ta Antalya’da partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. İstanbul Adalet Sarayı 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken duruşma, salon kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, başka bir dosyadan tutuklu bulunan Ümit Özdağ ile taraf avukatları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve çok sayıda siyasetçi katıldı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, duruşmada yaptığı savunmasında, "Bu konuşma, siyasi parti genel başkanları arasında gerçekleşen bir polemikten öte bir nitelik taşımamakta, en ufak bir hakaret niteliği de taşımamaktadır. Konuşmamın iki yerinde de 'Erdoğan ve AKP' ifadeleri birlikte geçmektedir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı kimliğine değil, AKP Genel Başkanı kimliğine yönelik bir cevap olduğu ortadadır. Konuşma Antalya’da yapılmış olmasına rağmen; İstanbul Başsavcılığı, 20 Ocak sabahı, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlaması ile hakkımda soruşturma başlattı. Aynı gün Ankara’da, saat 18.30 sularında, 100’e yakın polis memurunun, bulunduğum lokantanın çevresini kuşatması sonrasında gözaltına alındım. Aynı akşam polis ve PÖH ekipleri tarafından, ortalama 150 kilometre hızla bir konvoy eşliğinde İstanbul’a getirildim. Geceyi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 2 metrelik bir kalasın üstünde geçirdim. 21 Ocak sabahı, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlaması ile ifadeye getirildiğim savcılık tarafından, Kayseri’de 30 Haziran 2024'te çıkan Suriyeli sığınmacılar ile ilgili olayları kışkırtma iddiası ile tutuklamaya sevk edildim. Bundan anladığım, Kayseri Başsavcılığı’nın ve Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nün; Kayseri’de gerçekleşen olayları benim kışkırttığım kanısına, ya 7 aydır varamamışlar ya da bu kanıya varmışlar ancak görev ihmali yapıp gereken soruşturmayı açmamışlardır. Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmedim. Ben, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün politikalarının milletin inancı tarihi ve kültürünü yıprattığı ifadelerini reddederek Erdoğan’ın izlediği politikaların Türk Milleti’nin inancı, tarihi ve kültürünü yıprattığını ifade ettim" dedi.
'ELEŞTİRDİM ANCAK HİÇ HAKARET ETMEYİ DÜŞÜNMEDİM'
Ümit Özdağ, "Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı en sert şekilde yıllardır eleştiriyorum. Bu eleştirilerimden dolayı hiç hakaret iddiası ile hakkımda soruşturma açılmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdim, ancak hiç hakaret etmeyi düşünmedim. İzlediği politikalar ve yanlış bulduğum açıklamalardan ötürü ne kadar öfkelensem de hakaret etmeyi düşünmedim. Çünkü ister Cumhurbaşkanına hakaret için yasal düzenleme olsun ister olmasın; Recep Tayyip Erdoğan, armasında 16 Türk Devleti’nin varlığının ifade edildiği kadim Türk Devleti’nin son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başkanıdır. Benim geldiğim ve mensubu olmaktan şeref duyduğum Türk Milliyetçisi siyaset geleneğinde devlet başkanlarına hakaret edilmez. Siyasi olarak eleştirsek dahi, önünde Türk Sancağının eğildiği tek makam olan Türk Devlet Başkanı’na hakaret edilmez. O makamda olduğu sürece, o makama saygımızdan ötürü Cumhurbaşkanlığı makamını ve makamın onurunu sadece korumak değil aynı zamanda iç ve dış düşmanlara karşı savunmak da her namuslu Türk Cumhuriyeti yurttaşının görevidir. Ayrıca sayın Cumhurbaşkanı bilmektedir ki Ümit Özdağ gerek 15 Temmuz gerek 15 Temmuz sonrasında gerçek ve muhtemel saldırılara karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında, FETÖ gibi yapılanmalara karşı durmuştur" dedi.
‘TUTUKLU OLMAMIN NEDENİ ÖCALAN VE PKK MÜZAKERE SÜRECİNE ZAFER PARTİSİ’NİN KARŞI ÇIKMASIDIR’
Özdağ ifadesinin devamında, "Benim burada bir başka davadan ötürü tutuklu bulunmamın nedeni, terörsüz Türkiye adı verilen, Öcalan ve PKK terör örgütü ile yapılan ikinci müzakere sürecine Zafer Partisi’nin karşı çıkmasıdır. Birinci terörle müzakere sürecinde analar ağlamasın diyerek yola çıkılmıştı. Elbette analar ağlamasın ancak müzakere ederek bir anlaşma sağlamaya çalıştığınız yapı, sorumlu, namuslu, sözüne güvenilir insanlar topluluğu değil ki. Aksine bu yapı Türkiye’ye düşman her devlet ile açık kapalı iş birliği yapmış, uyuşturucu dahil her türlü kriminal faaliyetin içinde olan bir katiller çetesidir. Bu çetenin yöneticilerinin, binlerce insanı hiç acımadan ölüme gönderdiğini, binlerle asker ve sivili şehit ettiğini biliyoruz. Bundan dolayı birinci terörle müzakere süreci sonunda analar daha fazla ağlamıştır. Üstelik birinci terörle müzakere sürecinden istifade eden PKK; YPG adı altında Türkiye’nin göz yumması, hatta 2013’e kadar desteği ile Suriye’nin kuzeyinde yapılanma ve işgal fırsatı bulmuştur. O zaman PKK ile müzakere olmaz diye uyarmıştık, bugün de uyarıyoruz. Terörsüz Türkiye, Allah korusun, daha fazla terörlü bir Türkiye’ye yol açmamalıdır. Terör örgütü ve arkasındaki emperyalist güçler; 20. yüzyılın başında, Musul-Kerkük’ü vatandan kopararak petrol kaynaklarımızı gasp ettikleri gibi 21. yüzyılın başında da Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerimizi kopararak, hem su kaynaklarımızı gasp etmeyi hem de Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki bağı kopartmayı amaçlamaktadırlar. Dün olduğu gibi bugün de; PKK’ya güvenmenin doğru olmadığını söylüyorum, Zafer Partisi söylüyor. PKK’yı tatmin etmek için Anayasamızı değiştirmeyelim. Milli üniter ve laik devletten vazgeçmeyelim. PKK, gerçekten şartsız teslim olacak ise kimse buna karşı çıkmaz. İşte bugün, benim burada olmamın nedeni; PKK ile müzakere değil, mücadele edelim dememdir. Allah, Türk Milletini ve Türk Devletini korusun. Ben bu bedeli, hayatım boyunca güvenliği için mücadele ettiğim, Türk Milleti ve Türk Devleti için elbette öderim. Ben burada bulunarak; şehitlerimizin aziz anılarına, gazilerimizin değerli varlıklarına saygı duruşunda bulunuyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme, duruşmayı 10 eylül 2025 tarihine erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede Ümit Özdağ'ın ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçunu işlediğine dair hakkında kamu davası açılması için gereken yeterli şüphenin mevcut olduğu da belirtilerek, 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Özdağ'ın kullandığı ifadelerle 'Cumhurbaşkanı’na hakaret' suçunu işlediği değerlendirildiğine yer verilen iddianamede, söz konusu suçla ilgili Adalet Bakanlığı'ndan kovuşturma izini alındığı da kaydedildi. İddianamede, Özdağ hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan tutuklama kararı verildiği, bu suç yönünden ayrılan soruşturmanın devam ettiğine de yer verildi. Ümit Özdağ 21 Ocak'ta tutuklanarak Silivri'deki Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu'na gönderilmişti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.